MESAJ GÖNDER

SIKÇA SORULAN SORULAR

Hizmet alan işyerlerinin İSG-KATİP işlemleri nasıl gerçekleşmektedir?

Hizmet alan işyerleri modülü, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm işyerlerinin İSG hizmetlerini bildirmeleri için tasarlanmış olup Genel Müdürlüğümüz web sitesinde yayımlanmaktadır. Modül üzerinde işyerleri ve İSG profesyonellerinin karşılıklı olarak yaptığı tüm sözleşmeler görüntülenebilmektedir.

İSG-KATİP için işletmemde kim yetkilidir?

İSG-KATİP için işletmenizde yetkili kişi SGK e-Bildirge üzerine kayıtlı olan kişidir. Şirket sahibi, mali müşavir veya muhasebecilerin üzerine kayıtlı olabilmektedir. Bağlı bulunduğunuz SGK’dan SGK sicil numaranızı ibraz ederek öğrenebilirsiniz. Veya SGK e-Bildirge ekranına giriş yaparken kullandığınız kullanıcı adı, e-Bildirge üzerine kayıtlı olan kişinin TC Kimlik numarasıdır.

6331 sayılı Kanun kapsamındaki sağlık raporları nereden alınabilir?

20/07/2013 tarih ve 28713 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesinde; kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan tüm işyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği yönünden özellikli rapor niteliğinde olan işe giriş ve periyodik sağlık muayenelerinin aynı 6331 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olduğu gibi kamu sağlık hizmeti sunucuları (sağlık ocakları, hastaneler, vb.) tarafından düzenlenebileceği hüküm altında alınmıştır. İşyeri söz konusu kapsamda ise çalışanların sağlık raporlarının, kamu sağlık hizmeti sunucularından alınabilmesi, eğer işyeri bu kapsamda değilse; bu raporların işyerinde görevli işyeri hekimi veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminden veya toplum sağlığı merkezinden alınabilmesi mümkündür.

İSG hizmetleri ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisi nasıl olmalıdır?

4857 sayılı İş Kanunun Tanımlar Başlıklı 2. Maddesinin yedinci fıkrasında “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” şeklinde asıl işveren – ait işveren ilişkisi tanımlanmıştır. Alt işverenlik hizmeti alan asıl işveren, kendi işyeri ve çalışanları için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Benzer şekilde alt işverenler de çalışanlarının hizmet sundukları işyerinin görev yaptıkları bölümlerine özgü risk değerlendirmesi çalışmaları da dahil olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi, çalışanlarına iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sağlanması gibi birçok konudan yükümlüdür. Sonuç olarak; asıl işverenin alt işveren çalıştırdığı işyerlerinde müteselsilen sorumlu olması nedeniyle, ilgili hususlara dikkat etmesi ve alt işverenleri arasında iş sağlığı ve güvenliği konusunda koordinasyonu sağlaması gerekmektedir.

İSG hizmetleri ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisi nasıl olmalıdır?

4857 sayılı İş Kanunun Tanımlar Başlıklı 2. Maddesinin yedinci fıkrasında “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” şeklinde asıl işveren – ait işveren ilişkisi tanımlanmıştır. Alt işverenlik hizmeti alan asıl işveren, kendi işyeri ve çalışanları için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Benzer şekilde alt işverenler de çalışanlarının hizmet sundukları işyerinin görev yaptıkları bölümlerine özgü risk değerlendirmesi çalışmaları da dahil olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi, çalışanlarına iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sağlanması gibi birçok konudan yükümlüdür. Sonuç olarak; asıl işverenin alt işveren çalıştırdığı işyerlerinde müteselsilen sorumlu olması nedeniyle, ilgili hususlara dikkat etmesi ve alt işverenleri arasında iş sağlığı ve güvenliği konusunda koordinasyonu sağlaması gerekmektedir.

Kamu kurumlarında, 6331 sayılı Kanun uyarınca diğer yükümlülüklere ilişkin yürürlük tarihleri nedir?

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilmiş olan çalışan tanımıyla; kamu veya özel sektör ayrımı yapılmaksızın çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm istihdam edilenler Kanun kapsamına alınmıştır. İşverenin genel yükümlülükleri, Kanunun özellikle 4 üncü maddesinde düzenlenmiş olup diğer maddelerde de işverenler için yükümlülükler bulunmaktadır. 6331 sayılı Kanun; 30.12.2012 tarihinden itibaren bütün işverenlere aşağıda özetlenen yükümlülükleri getirmiştir: -İşyerinde risk değerlendirmesi yapılması, (Md. 10) -Acil durum planlarının hazırlanması, yangınla mücadele ve ilk yardım çalışmalarının yapılması, (Md.11) -Tahliye planının yapılması, (Md. 12) -İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildiriminin yapılması, (Md. 14) -Sağlık gözetiminin gerçekleştirilmesi, (Md. 15) -Çalışanların bilgilendirilmesi, (Md. 16) -Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verilmesi, (Md. 17) -Çalışan temsilcisinin/temsilcilerinin görevlendirilmesi, (Md. 20) . -Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurulması, (Md. 22) -Diğer işverenler ile İSG çalışmalarında koordinasyonun sağlanması, (Md, 23) Kısaca 6331 sayılı Kanunda geçiş süresi tayin edilen 6 ve 7 inci maddesi dışında belirlenen işveren yükümlülüklerinin tamamına ve alt düzenlemelerle getirilen yükümlüklere kamu kurumları da uymak zorundadır.

Çırak ve stajyerlere iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesi gerekiyor mu?

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerlerde dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır. Söz konusu Kanun ile çırak ve stajyerlerin kapsama dâhil edilerek mesleki risklerden korunmaları ve sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmaları güvence altına alınmıştır. 15 Mayıs 2013 tarih ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde bu eğitimlerin kimler tarafından verilebileceği belirtilmektedir. Stajyerlerin mesleki eğitim görecekleri işyerlerinin işverenleri bu eğitimleri bağlı bulundukları meslek odalarından veya işçi, işveren ve kamu görevlileri kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulan eğitim vakıfları ve ortaklaşa oluşturdukları eğitim merkezleri, üniversiteler, kamu kurumlarının eğitim birimleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş eğitim kurumları ve ortak sağlık ve güvenlik birimleri bünyesinden sağlayabilirler.

Geçici veya belirli süreli işlerde çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri nasıl verilir?

23.08.2013 tarihli ve 28744 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Geçici veya Belirli Süreli İşlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik” in 6 ve 7 nci maddelerinde; “Çalışanların bilgilendirilmesi MADDE 6 – (1) İşveren, belirli süreli işlerde veya geçici süreli iş ilişkilerinde 6331 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde belirtilen bilgilendirme yükümlülüğü saklı kalmak kaydı ile çalışanlara; a) İşe başlamadan önce yapacakları işin ne olduğu ve bu işte karşılaşacakları riskler hakkında gerekli bilgilerin verilmesini sağlar. b) Özellikle yapılacak işin gerektirdiği mesleki bilgi, yetenek, tecrübe ve gerekli sağlık gözetiminin neler olduğu konusunda bilgi verilmesini sağlar. Ayrıca iş nedeniyle ortaya çıkabilecek ilave özel riskler açıkça belirtilir. Eğitim MADDE 7 – (1) 6331 sayılı Kanunun 17 nci maddesi hükmü ile birlikte işveren, belirli süreli veya geçici süreli iş sözleşmeleri ile istihdam edeceği çalışanların bilgi ve tecrübelerini de dikkate alarak, yapacakları işin niteliğine uygun yeterli eğitim almalarını sağlar.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca; 15/05/2013 tarih ve 28648 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik"in 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında işverenin, çalışan fiilen çalışmaya başlamadan önce, çalışanın yapacağı iş ve işyerine özgü riskler ile korunma tedbirlerini içeren konularda öncelikli olarak eğitilmesini sağlayacağı ve yine aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinde eğitimlerde geçen sürenin çalışma süresinden sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Yukarıda bahsi geçen mevzuat hükümleri doğrultusunda; eğitimlerin işe başlamadan önce verilmesi gerektiği ve çalışma yerinden farklı bir yerde verilebileceği, eğitim sürelerinin çalışma süresinden sayılacağı ve bu süreçte de çalışanların sosyal güvencelerinin sağlanması gerekmektedir.

Kimler mesleki eğitim almalıdır?

13.07.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmeliğin 5’inci maddesinin birinci fıkrasına göre Yönetmeliğin Ek-1’indeki çizelgede yer alan işlerde çalışacakların, işe alınmadan önce, mesleki eğitime tabi tutulmaları ve aynı Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden birisine sahip olmaları zorunludur. Diğer yandan işyerinin tehlike sınıfına bakılmaksızın Yönetmeliğin EK-1’indeki listede sayılan ve yapılacak veya yapılan işin tehlikeli veya çok tehlikeli olarak belirlenmesi, mesleki eğitim alma zorunluluğu için yeterlidir.

Kamu kurumlarının, çalışanları için iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sağlama yükümlülüğü var mı?

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilmiş olan çalışan tanımıyla; kamu veya özel sektör ayrımı yapılmaksızın çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm istihdam edilenler Kanun kapsamına alınmıştır. İşverenin genel yükümlülükleri, Kanunun özellikle 4 üncü maddesinde düzenlenmiş olup diğer maddelerde de işverenler için yükümlülükler bulunmaktadır. Bu bağlamda, Kamu kurumlarındaki çalışanlar için de idarenin, yürürlük tarihlerini dikkate alarak, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sağlama yükümlülüğü mevcuttur.

Devlet memurlarının iş güvenliği uzmanlığı yapabilme durumu nasıldır?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi çalışanlar, Kanun hükümleri gereğince özel sektöre ait işyerlerinde çalışamazlar. Devlet memuru veya kamu görevlisi olup iş güvenliği uzmanlığı sertifikasına sahip olanlar, 6331 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin yedinci fıkrasına istinaden kamu kurum ve kuruluşlarında iş güvenliği uzmanı olarak görev alabilirler.

Periyodik kontrol yapmaya yetkili kişiler kimlerdir?

25.04.2013 tarihli ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’nin 4’üncü maddesi, periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiyi; “Bu Yönetmelikte belirtilen iş ekipmanlarının teknik özelliklerinin gerektirdiği ve EK-III’te yer alan istisnalar saklı kalmak kaydıyla ilgili branşlardan mühendis, tekniker ve yüksek teknikerler” olarak tanımlamaktadır. Yönetmeliğin Ek-III’ünde ise periyodik kontrollere tabi iş ekipmanlarının hangi branşlardaki mühendisler ve teknikerler tarafından yapılacağı belirtilmektedir. Yönetmeliğin periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilerin bildirimi ile ilgili 13 üncü maddesi 25 Nisan 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.

Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimini verebilecek iş güvenliği uzmanları kimlerdir?

15.05.2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13’üncü maddesinde: “Eğitimi verebilecek kişi ve kuruluşlar MADDE 13 – (1) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri; a)İşyerinde görevli iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri tarafından, b)İşçi, işveren ve kamu görevlileri kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulan eğitim vakıfları ve ortaklaşa oluşturdukları eğitim merkezleri, üniversiteler, kamu kurumlarının eğitim birimleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş eğitim kurumları ve ortak sağlık ve güvenlik birimleri tarafından, eğiticilerin Ek-1’deki eğitim programında yer alan konulara göre uzmanlık alanları dikkate alınarak belirlenmesi kaydıyla verilir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre işyerinde çalışanlara verilecek iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin, eğitimlerin verileceği işyerinin çalışanı niteliğinde olan bir iş güvenliği uzmanı tarafından veya işyerinin hizmet aldığı ortak sağlık ve güvenlik biriminin iş güvenliği uzmanı tarafından verilmesi gerekmektedir.

İşyerlerinde risk değerlendirmesi yapabilecek iş güvenliği uzmanları kimlerdir?

29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 6’ncı maddesinde: “Risk değerlendirmesi ekibi MADDE 6 – (1) Risk değerlendirmesi, işverenin oluşturduğu bir ekip tarafından gerçekleştirilir. Risk değerlendirmesi ekibi aşağıdakilerden oluşur. a) İşveren veya işveren vekili. b) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetini yürüten iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri. c) İşyerindeki çalışan temsilcileri. ç) İşyerindeki destek elemanları. d) İşyerindeki bütün birimleri temsil edecek şekilde belirlenen ve işyerinde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehlike kaynakları ile riskler konusunda bilgi sahibi çalışanlar.  (2) İşveren, ihtiyaç duyulduğunda bu ekibe destek olmak üzere işyeri dışındaki kişi ve kuruluşlardan hizmet alabilir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, işyerinin iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü başlamış ise; risk değerlendirmesi ekibinde işyerinin çalışanları arasından atanan ya da dışarıdan İSG-Katip üzerinden sözleşme yapılan bir iş güvenliği uzmanı veya yetkilendirilmiş ortak sağlık ve güvenlik birimince işyerine İSG hizmeti sunmak üzere sözleşme yapmış iş güvenliği uzmanlığı ile işyeri hekiminin söz konusu çalışma içerisinde bulunması şarttır. Ancak işyerinde iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü henüz başlamamış ise; risk değerlendirmesi ekibinde yukarıdaki maddenin (b) bendinde sayılanlar bulunmaksızın maddede sayılan diğer kişiler ile ekip kurulur ve bu ekip söz konusu çalışmayı yürütür. Bununla birlikte, risk değerlendirmesi yapılacak işyeri ile herhangi bir bağı olmayan bir iş güvenliği uzmanı, işyerinde yukarıda belirtilen yönetmelik hükümleri uyarınca kurulacak ekibe ancak danışmanlık yapabilir. İşveren talep ettiği takdirde aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamında, kurulan ekibe destek olmak, çalışmanın nasıl yapılacağı hususunda ekibe yardım etmek üzere dışarıdaki işyerlerinden/kişilerden hizmet alabilir.

İşyerinin tehlike sınıfı nasıl belirlenir?

İşyerinizin (minimum) 23 haneli olan SGK Sicil Numarasının en başından 2. 3. 4. ve 5. karakterleri iş kolu kodu / faaliyet kodu / tescil kodu olarak isimlendirilir. Bu 4 haneli kod sizin esas faaliyetinizi tanımlamaktadır. bu 4'lü kodu İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde bulduktan sonra, 4 'lü iş kolu konunun altında yazılmış faaliyetlerden yaptığınız işi en iyi tanımlayan kod seçilir. Seçtiğiniz kod 6'lı NACE kodunuz, karşısında yazan tehlike sınıfı da işyerinizin tehlike sınıfıdır.